Alya Albora arrives in Mardin with her late husband’s funeral and their five-year-old son to fulfill her husband’s last will. However, this arrival marks a point of no return, and there is no way out of Albora. The head of the Albora tribe, Cihan Albora, is not indifferent to Alya’s struggles, but he refuses to let her take her child and leave. Confronting the darkness of the past, hidden secrets, and the harsh realities of the region, Alya Albora finds herself caught in a fierce struggle with her late husband’s family.

Alya Albora, vefat eden eşinin vasiyetini yerine getirmek için cenazesi ve beş yaşındaki oğluyla Kanada’dan Mardin’deki Albora topraklarına gelir. Ancak bu gelişin bir dönüşü ve Albora’dan çıkışı yoktur. Albora aşiretinin başı Cihan Albora, Alya’nın çırpınışlarına kayıtsız kalmasa da çocuğunu alıp gitmesine izin vermez. Geçmişin karanlığı, saklanan sırlar ve bölgenin gerçeği ile yüzleşen Alya Albora, kendini kocasının ailesiyle büyük bir mücadele içinde bulur.